*Yazıyı okuyacaklar için baştan uyaralım fena spoiler barındırıyor.*
2008’de ilk İron Man filmi ile ilmek ilmek işlenen Marvel Sinema Evreni, Avengers Endgame ile ilk hikayeye zaman zaman güldüren, zaman zaman üzen, zaman zaman da hafif kızdıran bir şekilde son noktayı koyuyor. Film öncesi beklentiler çok yüksekti fakat ne yazık ki film biraz bu beklentilerin altında kalıyor. Gerçi filme bakış açımıza göre bu konu üstüne daha detaylı düşünmek gerekiyor. Dile kolay tam 22 film ve bu 22 filme bir son veriyorsunuz. Tabii ki bunu 3 saatte yapmak da pek mümkün olmuyor.
Filme bir final filmi olarak baktığımızda bence gayet başarılı ama Marvel Sinema Evreni içinde değerlendirdiğimizde maalesef Avengers Infinity War’ın biraz gölgesinde kalıyor. Bunu da tamamen filmin temposuna bağlayabiliriz. Az önce söylediğimiz gibi film, kahramanlarımıza bir saygı duruşu ve final niteliğinde olduğu için tempoyu ayarlamak pek mümkün olmamış.
Neticede şu an hala böğrümüze bıçak yemiş gibiysek film vermek isteneni vermiştir diyebiliriz. Sonuçta her hikayenin bir sonu var.
Filmimiz Hawkeye’ın kızına ok atmayı öğrettiği sahne ile başlıyor. Civil War sonrası o da Ant Man gibi ev hapsine razı gelmiş olacak ki ayağındaki takip cihazını direkt gözümüze sokuyorlar. Infinity War’da olmaması için geçerli bir sebep olabilir. Ne yazık ki snap ile bu aile tablosu Hawkeye için bir kabusa dönüşüyor.
Açılış sekansı sonrası Iron Man ve Nebula’yı uzayda gemi ile birlikte süzülürken buluyoruz. Bu sahnede Avengers Infinity War sonrası çaresizlik ve kabullenme duygusu Iron Man tarafından çok güzel bir şekilde verilmiş. Nebula ile olan sahneleri de gayet yerinde ve tadındaydı. Uzayın ortasında aç, susuz ve yorgun düşmüş Iron Man’i bu halde görmek bile çok üzücüydü ki bir ara “galiba öldü” demiş olabilirim içimden.
Fragmanlardan Iron Man’in zaten uzaydan kurtulduğunu biliyoruz ama bu kısım filmde hızlı bir şekilde geçiştirilmiş. Captain Marvel bir ışık hüzmesi şeklinde geminin üstüne nur gibi doğup, gemiyi dünyaya itiyor. Yani bildiğiniz itmiş. Ama dediğim gibi bu kurtarmaya nasıl geldiği filmde yok. Sadece Captain Marvel credits sahnesinden bir çıkarım yapabiliriz ki o sahne de filmde yok.
Iron Man’in dünyaya dönmesiyle Captain America ile aralarında Thanos konusunda biraz tartışıyorlar. Civil War’dan kalan dargınlık aslında devam ediyor gibi duruyor çünkü Tony Stark, Captain America’ya “size dünyanın çevresine zırh örelim dedim ama beni dinlemediniz ” diye de tribini atıyor.
Bildiğiniz gibi zırh projesi sonucu Ultron garabetine maruz kalmıştık. Herhalde fragmanında o kadar hype yaptığımız Ultron’un filmde palyaço gibi dolaşması hepimizin gönlünde yaradır. Attığı tripten sonra yatağa düşen Tony Stark’ı arkada bırakan ekibimiz Captain Marvel’in de gazıyla Thanos’u bulmaya gidiyor.
Thanos’u taşları bir kez daha kullandığı için hemen bulan ekibimiz, Captain Marvel, Hulkbuster, War Machine ve Thor’un ortak çalışması ile kolay bir galibiyet alıyor. Bunda Thanos’un taşları kullandığı için zaten güçsüz olduğunun da etkili olduğunu hatırlatalım. Infinity War’da çokça mantıklı gelen “neden Thanos’un kolunu kesmediler” muhabbeti burada gerçek olmuş. Thor tek hamlede infinity gauntlet olan kolu kesiyor. Ama o da ne? Ortada taş falan yok. Thanos snapin geri alınmaması için taşları yok ettiğini söylüyor ki, gerçekten yok etmiş. Tabii taşların olmadığı bir evrende snap de olamayacağı için Thor ani bir hamleyle Thanos’un kafasını uçuruyor. Kesinlikle beklenmedik ve dumura uğratan bir sahne Thanos’un bu kadar kolay ölmesi ama artık bir motivasyonu kalmadığı için ölmeyi de kabullenmiş aslında.
Burada hayranların zaman atlaması teorisi de doğru çıkıyor ve beş yıl sonrasına gidiyoruz. Kalan ekip yine Avengers’lık yapmaya çalışıyor, Tony Stark’ın dünyalar tatlısı bir kızı olmuş, Hulk ve Banner birleşmiş Profesör Hulk olmuş. Yani kahramanlarımız bir şekilde yaşamaya devam ediyor ama arkada bıraktıklarının yasıyla.
Ant-Man’in quantum boyutundan bir fare sayesinde kurtulması ve Avengers binasına gelmesiyle Quantum Realm olayına giriş yapıyoruz. Ant-Man, Captain America ve Black Widow’u zaman yolcuğu konusunda ikna ettikten sonra iş bu makineyi yapacak birini bulmaya geliyor. Aile hayatına dönen Tony Stark istemeden de olsa iki dakika içinde zaman makinesini icat ediyor. Amaç geçmişe gidip, taşları günümüze getirmek ve snap hareketiyle ölenleri geri getirmek. Teorileri ise klasik zaman yolculuğu filmlerindeki temalardan farklı olarak, geçmişe gidip bir şeyleri değiştirmek geleceği kesinlikle değiştirmez.
Yapılan plan sonrasında gidecekleri yerleri belirliyorlar: 2012 New York, 2013 Asgard, 2014 Morag ve Vormir. Hangi taşlar olduğunu hatırlatmama gerek yok 🙂 Bu kısımlar bize hem güzel bir nostalji hem de duygusal anlar yaşatıyor. Winter Soldier filmindeki asansör sahnesinin aynısını yine görüyoruz. Spectre’yi Stark Kulesi’nden almaya gelen Hydra ekibini asansörde yakalayan Cap, bu sefer bir çizgi roman göndermesiyle “Heil Hydra” diyerek zor kullanmadan kolayca elde ediyor. Bana göre filmin en güzel sahnelerinden olan biri ise Banner ile Ancient One arasında yaşanıyor.
Doctor Strange’ten zaman taşını alma umuduyla Sanctum Sanctorum’a giden Banner 2012 yılında tabii ki karşısında Ancient One’ı buluyor. Ancient One’ın her şeyin farkında olması ve çok çabuk kavrayarak Banner’a taşı vermesi harika bir detaydı. Henüz filmi seyretmeyenler, izlerken ne demek istediğimi daha iyi anlayacak.
Tony ve Captain’in bir sorundan ötürü 1970’ye gidip teseract’ı aldıkları sahneler de duygusal anlar yaşatan sahnelerdi. Ayrıca Howard Stark’ın şoförünü oynayan Jarvis’in dizi evreninden sinema evrenine geçen tek karakter olduğunu hatırlatalım. Kendisi Agent Carter dizisinde rol alıyordu.
Şimdi geldik üzücü kısımlara. Ruh taşını almaya giden ekibimiz Hawkeye ve Black Widow’dan oluşuyor ve evet tahmin ettiğiniz gibi birine veda ediyoruz. Kendini feda etme yarışından Black Widow bir tık daha yetenekli olduğu için ölüm görevini yerine getiriyor. Normalde çok üzülmezdim ama sahneyi çok güzel tasarlamışlar. Baya üzücüydü.
Vormir’de ise işler bir şekilde sarpa sarıyor ve geçmişteki Thanos gelecekten gelen Nebula’yı esir alıp Avengers’ın tüm planlarını öğreniyor. Deli titanımızın durumu çözmesi ve plan yapması da fazla uzun sürmüyor zaten ve geçmişteki henüz kötü olan Nebula’yı geleceğe gönderiyor.
Elinde taşlarla dönen ekibimiz Stark Gauntlet’e taşları diziyor. Snap olayını Thor çok istese de Hulk gerçekleştiriyor ve toz olan herkes hayata dönüyor. Bu kısımda Nebula ise Thanos’un savaş gemisine portal açmakla meşgul. Portaldan çıkan savaş gemisi Avengers merkezini dakikalar içinde enkaza çeviriyor. Gemiden tek inen Thanos ise gayet cool bir tavırla bizimkileri bekliyor.
Enkazdan ilk çıkanlar Captain America, Thor ve Iron Man oluyor. Karşılarında Thanos’u görünce pek şaşırmıyor aksine seviniyorlar çünkü rövanş anı gelmiş oluyor onlar için. Bu arada yukarıda yazmadık ama Thor geçmişten Mjolnir’i de getiriyor. Hızlı bir 1v3 mücadelesi sonrası Thanos yine kahramanlarımızı pert ediyor. Açıkçası Infinity War’da taşlar elinde olan Thanos’a karşı daha iyi performans sergileyen Thor, bu sefer sanki güçleri kısılmış gibiydi. Hem de bir elinde Mjolnir diğer elinde Stormbreaker olduğu halde. Gerçi burada tam motive bir Thanos söz konusu. İlkinde snapten dolayı biraz güçsüz kaldığını kabul etmeliyiz. Neyse Thanos Thor’u öldürmek üzereyken Mjolnir havalanıyor ve Captain America’nın elinde yükseliyor. Filmin en gaz sahnesi de burası sanırım. Thanos’u yıldırımlar ile bir güzel benzetse de, karşısındaki 12 hayvan gücünde olunca o da pek bir işe yaramıyor.
Cap’in nasıl şimşek çıkardığını soranlar olmuş ama zaten o Mjolnir’in marifeti ve çekici kaldıran kişi de Odin’in söylediği gibi tüm güçlere sahip olabiliyor. Hayvan gibi şey yapan Thanos, Cap’in kalkanını da kırıyor ve arkasında bu sefer Ebony Maw tayfası ile birlikte devasa bir ordu savaş gemisinden aşağı iniyor. Karşılarında tek ayakta kalan Cap. Bu maç buradan dönmez dediğimiz anda Falcon’un “on your left” sözüyle kendimize geliyoruz. Snap sonrası yeniden hayata dönen Black Panther, Spider Man, Scarlet Witch, Winter Soldier, Wakanda halkı aklınıza gelebilecek herkes Doctor Strange’in açtığı portal ile Cap, Iron Man ve Thor’un yanında saf tutuyor. İlk defa Thanos’un suratında bir şaşkınlık görüyor gibi oluyoruz. Çünkü hala kendinden emin.
Karışık ve gaz savaş alanında Thanos’u en çok öldürmeye yaklaşan Scarlet Witch oluyor. Ama devasa gemi ateşiyle o da başarılı olamıyor. Neyse ki shipbreaker Captain Marvel, Thorvari bir şekilde kahramanlarımızın yardımına yetişiyor. Birebirde ne yazık ki o da Thanos’a diş geçiremiyor.
Thanos bir şekilde Stark Gauntlet’i eline geçiriyor. Mecazi değil gerçekten eline geçiriyor. İlk snap hareketini Captian Marvel hızlı bir şekilde engelliyor ama başaramıyor. İkincisi sırasında ise Doctor Strange 14 milyonda bir ihtimalin geldiğini Tony Stark’a işaret ediyor ve Tony son bir hamleyle taşları ele geçiriyor. Taşsız Gauntlet’le snap yapan Thanos’a, Tony Stark her şeyi başlatan şu sözü söylüyor, “I am Iron Man” ve snapi yaparak Thanos’u toza dönüştürüyor. İnsan bedeni buna dayanamayan Iron Man’imiz hayata gözlerini yumuyor. Kendi başlattığı serüveni muhteşem bir veda ile sona erdiriyor. Hani insanın aklına eldiveni Captain Marvel de kullanabilir gibi geliyor ama tek olasılık Tony’den geçiyordu galiba.
Cenaze sahnesi resmen bir yakınınızın sahnesine katılmış gibi üzüyor. Sağ arkada tek başına duran “bu kim acaba” dediğiniz çocuk da Iron Man 3’teki velet. Şimdi hatırlamışsınızdır. Sahneyle ilgili beni en çok hayal kırıklığına uğratan Nicky Fury’nin konuşma yapmaması oldu. İlk Iron Man’in credits sahnesinde evreni müjdeleyen adamın söyleyecek birkaç sözü olmalıydı. O ses tonuyla Sameul Jackson bizi salya sümük ağlatsa fena mı olurdu?
Cenaze sahnesi sonrası taşları geçmişe geri götürme görevini üstlenen Cap ise geçmişten geri gelmiyor. Filmin zaman yolculuğu teorisinin biraz dışına çıkan bir sahne ile yaşlı Steve Rogers olarak bankta oturmuş bir şekilde beliriyor. Her ne kadar görevini tamamladığını ve Peggy Carter’la vakit geçirmek istediği için geçmişte kaldığını söylese de bence Tony Stark’ın ölümü sonrası duyduğu suçluluk nedeniyle geçmişte kalmayı tercih etti. Kalkanı da Sam Wilson yani Falcon’a devretti. Thor bir süre Guaridans of the Galaxy ile takılacak gibi. Tony Stark ve Black Widow öldü. Hawkeye emekli, Hulk ise ne olduğu belli değil.
Sevabıyla , günahıyla Avengers Endgame final gibi finaldi. Marvel’in en iyi filmi diyemeyiz ama yapılacak en iyi final belki de buydu. Film sonrası evrenin üzerine inşa edileceği konu hakkında da birkaç ipucu olsa güzel olurdu. Artık beklemekten başka elimizden bir şey gelmez. Bir sonraki Marvel filminde görüşmek üzere!
Bizi Takip Edin:
Twitter
Instagram
Letterboxd
Youtube
Dark, Netflix, TENET ve daha birçok konudan bahsettiğimiz podcast’lerimizi dinleyebilirsiniz:
Soundcloud: soundcloud.com/kulturflix
Spotify: https://spoti.fi/2ZSJhFy
iTunes: https://apple.co/2AnbCJh
Spreaker: https://bit.ly/3cj1HBR
TV+ ve tabii, bir iş birliği anlaşması imzalayarak UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve…
TV+, Sylvester Stallone'nin başrolde olduğu popüler suç draması Tulsa King’in 2. sezon fragmanını yayınladı. Tüm…
TV+, başrollerini Luke Hemsworth ve Oscar ödüllü oyuncu Morgan Freeman'ın paylaştığı Gunner filminin yayın tarihini…
Bu yaz İstanbul'da TV+ sponsorluğunda bir açık hava sinema şöleni düzenlenecek. 9 Temmuz'da başlayacak ve…
Turkcell'in popüler müzik uygulaması fizy, yeni müzik ve magazin serisi 'Popcast'i tanıttı. Bu özel videocast…
Türkiye’nin süper içerik platformu TV+, 9 günlük bayram tatilinde izleyicilere keyif dolu seçenekler sunuyor.Her yaş…