Bilim kurgu dizilerini sevenleri şöyle alalım. Bu sefer size daha az aksiyonlu, diğerlerine göre nispeten daha yavaş ilerleyen, felsefik, sanatsal ve derinlikli bilim kurgu dizi önerileri ile geldik. Karantinada izlediğiniz dizilere bu önerilerimizi de mutlaka eklemelisiniz.
IMDb: 8.3
HBO yapımı The Leftovers dizisi 3 sezondan ve toplam 28 bölümden oluşuyor. Dizide dünya nüfusunun %2’si (140 milyon kişi) bilinmeyen bir sebepten dolayı aniden ortadan kayboluyor. Diziyi henüz izlememiş olanlar muhtemelen dizinin bu kaybolan %2’lik kısma odaklandığını düşünecek; fakat tam tersi… Dizi bize geride kalanların hayatını izletiyor. Yakınlarını kaybedenler, neler olduğunu anlamaya çalışanlar, gidenlerin bir gün geri döneceğini düşünenler…
“Ani dönüş” olarak bilinen bir baygınlık geçirdikten sonra ortadan kaybolan bu insanlar nerede ne yapıyor bilmiyoruz ama geride kalanlar gruplara ayrılıp bambaşka inançlarla yollarına devam ediyor. Tom Perrotta’nın The Leftovers kitabından uyarlanan dizi, bilim kurgu dizisi olarak anılsa da ağır bir drama içeriyor. Eğer hiçbir şey anlamadım deyip kesip atmak yerine sabırlı olup en azından ilk sezonu bitirebilirseniz, muhtemelen bu dizi izlediğiniz en çarpıcı yapımlardan biri olacak.
Lost’un yapımcılarından David Lindelof’un imzasını taşıyan The Leftovers; dram, gizem ve fantastik öğeler barındırıyor. Dünya nüfusunun ani bir şekilde yok olmasının ardından geride kalan insanların dine ve Tanrı’ya bakış açıları tamamen değişiyor. Kimisi geride kalan insanların günahkar olduğunu düşünerek tarikat kuruyor, kimisi gidenlerin günahkar olduğunu düşünüyor kimi de sanki hiç böyle bir olay yaşanmamış gibi hayatına devam ediyor.
Not: “The Leftovers’ı İzlemeli Miyim?” başlığında detaylı bir şekilde bahsedeceğiz; ancak bu dizi gerçekten de beynini yakmak isteyenler için birebir!
Kevin Garvey (Justin Theroux)
14 Ekim’deki kayboluştan sonra dizinin geçtiği Mapleton kasabasının şefi Kevin Garvey’in üzerinden ilerliyor hikaye. Eşi Laurie, Kevin’i terk ediyor ve “Kalan Günahkarlar” isimli gizli bir tarikata üye oluyor. Justin Theroux’un hayat verdiği Kevin Garvey karakteri, kasabadaki hayatı tekrar eski haline döndürmeye çalışıyor.
Laurie Garvey (Amy Brenneman)
Kasaba şefi Kevin Garvey’in eşi. Ortada hiçbir sebep yokken eşini terk edip, 14 Ekim’deki olaydan sonra kurulan “Kalan Günahkarlar” isimli tarikata üye oluyor. Tarikattakiler sadece beyaz giyiyor, asla konuşmuyor ve sadece yazışarak anlaşıyorlar.
Ani ayrılıştan sonra dünyayı saran yoğun kaos ortamında insanlar farklı inanışların peşinden gidiyor. Sessizlik yemini edenlerde oluşan bu tarikattaki insanlar, kendilerinin günahkar olduğu için dünyada kaldığını düşünüyor. Bu sebeple hayatlarını olabilecek en sade şekilde yaşamayı tercih ediyorlar.
Megan Abbott (Liv Tyler)
Liv Tyler’ın hayat verdiği Megan Abbott karakteri evlenme aşamasında olan bir kadın. “Kalan Günahkarlar” (Guilty Remnant) grubuna dahil edilmek isteniyor. Bu sebeple de sürekli olarak Megan’ın peşinde dolanıyorlar.
Tom Garvey (Chris Zylka)
Kasabanın şefi Kevin ve onu terk eden Laurie’nin oğlu. Tom da annesi gibi evi terk ediyor ve çiftlikte yaşamaya başlıyor. “Wayne” isimli insanların sorunlarını çözmeye çalışan gizemli bir gruba dahil oluyor.
Margaret Qualley – Jill Garvey
Kevin’in kızı. Kevin’ın yanında yaşıyor ve dağılan ailesi nedeniyle zor günler geçiriyor.
Matt Jamisson – Christopher Eccleston
Mapleton Kasabası’nın rahibi. Yas tutan ve şok içinde olan insanları tekrar eski hallerine döndürmeye çalışıyor.
The Leftovers dizisi herkesin sevebileceği bir dizi değil. İzleyiciyi ilk bölümden yakalıyor demek de yanlış olacaktır. Çünkü ilk 5-6 bölüm boyunca kendinizi “Ne oluyor, bu dizi ne anlatıyor?” diye sorular sorarken bulacaksınız. Olaylara uzun bir süre hakim olamayacaksınız, ama merak etmeyin. Sorun sizde değil. Dizi çok fazla karmaşıklığı ve metaforu bünyesinde barındırıyor.
Felsefi boyutu ağır basan bir dizi olduğu için hızlı ilerlemesi ya da aksiyonlu bir hikayeye sahip olması haliyle çok olası değil. Düşünmeye sevk eden diyalogların olduğu, kaliteli çekim açılarıyla her bölümü yaklaşık 1 saat süren bir görsel şölen sunuyor. Derin ve sanatsal ağırlığı olan dizileri seviyorsanız kaçırmayın deriz.
The Leftovers dizisini izleyenlerin birçoğu neden bu kadar sevildiğini anlamayıp, diziden hiçbir şey anlamadıklarını söylüyor. Öncelikle dizinin atmosferi, anlatımı, müzikleri, oyunculukları çok başarılı ve özgün. Bölümleri birer birer bitirdiğinizde tarif etmekte güçlük çekeceğiniz duygularla baş başa kalacaksınız. Daha önce izlediğiniz hiçbir şeye benzemediğini göreceksiniz. Garip bir depresyon ve hüzün hali eşlik edecek size.
The Leftovers dizisini izlemeye karar verdiyseniz, minik bir öneri: Cevap aramaktan vazgeçin! “Nereye gitti bu insanlar?” ya da “Nereye bağlanacak bu olay?” sorularını kapının dışında bırakın. Çünkü bu dizinin cevaplarla işi yok. Kendinizi sonsuz soyutluğa bırakın ve şahane müziklerin, gizemli olayların, hissettiğiniz o müthiş hislerin tadını çıkarmaya bakın.
IMDb: 7.5
Amazon’un yeni bilim kurgu dizisi Tales from the Loop, Leftovers’ı sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım. Nils Hintze tarafından tasarlanan ve İsveçli sanatçı Simon Stalenhag’ın fütüristik çizimlerinden yola çıkan bir bilim kurgu dizisi. Dark, Mr. Nobody, The Leftovers hatta Black Mirror gibi dizileri anımsatıyor.
Tales from the Loop, evrenin sırrını çözmek, gizemlerini keşfetmek ve saklı kalmış gerçekleri açığa çıkarmak için geliştirilen “The Loop” isimli makinenin üzerine kurulan kasabayı ve bu kasabada yaşayan insanları konu alıyor. İsveçli sanatçı ve tasarımcı Simon Stalenhag’ın aynı isimli kitabından esinlenen dizide, sadece bilimkurgu kitaplarında görülen olaylar bu kasabadaki insanlar için artık fazlasıyla sıradan bir hal almıştır.
Dizinin ilk bölümü için yönetmen koltuğunda One Hour Photo ve Never Let Me Go filmlerinden tanıdığımız Mark Romanek oturuyor. Sonraki bölümler ise Andrew Stanton ve başarılı oyuncu Jodie Foster’ın yönetmenliğine emanet. Dizinin yapımcıları arasında The Batman filminin yönetmeni Matt Reeves de bulunuyor.
Tales from the Loop dizisinin oyuncu kadrosunda ise Rebecca Hall, Paul Schneider, Daniel Zolghadri, Duncan Joiner, Jane Alexander ve Jonathan Pryce yer alıyor.
Üst düzey sinematografi, masal tadında bir kurgu, iyi oyunculuklar ve nefis müzikler… Sakin bir akışta ilerleyen dizi, görsel şölen tadında bir seyir sunuyor izleyiciye. “Hem bilim kurgu dizisi olsun hem de sanatsal yanı ağır bassın” diyenler için biçilmiş kaftan! Dizi alışık olduğumuz hızdan biraz daha yavaş ilerlediğinden yönetmen koltuğunda Nuri Bilge Ceylan’ın oturduğunu düşündürebilir. Ayrıca dizinin melankolik bir yapısı da var. Bu yönüyle The Leftovers’a benzetiyorum. “Bazı şeyler sonsuza kadar sürmediği için özel kalır.”, “Unutma, karanlıkta her zaman ışık bulabilirsin.” gibi nefis repliklere sahip.
Bizi Takip Edin:
Twitter
Instagram
Letterboxd
Youtube
Dark, Netflix, TENET ve daha birçok konudan bahsettiğimiz podcast’lerimizi dinleyebilirsiniz:
Soundcloud: soundcloud.com/kulturflix
Spotify: https://spoti.fi/2ZSJhFy
iTunes: https://apple.co/2AnbCJh
Spreaker: https://bit.ly/3cj1HBR
TV+ ve tabii, bir iş birliği anlaşması imzalayarak UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve…
TV+, Sylvester Stallone'nin başrolde olduğu popüler suç draması Tulsa King’in 2. sezon fragmanını yayınladı. Tüm…
TV+, başrollerini Luke Hemsworth ve Oscar ödüllü oyuncu Morgan Freeman'ın paylaştığı Gunner filminin yayın tarihini…
Bu yaz İstanbul'da TV+ sponsorluğunda bir açık hava sinema şöleni düzenlenecek. 9 Temmuz'da başlayacak ve…
Turkcell'in popüler müzik uygulaması fizy, yeni müzik ve magazin serisi 'Popcast'i tanıttı. Bu özel videocast…
Türkiye’nin süper içerik platformu TV+, 9 günlük bayram tatilinde izleyicilere keyif dolu seçenekler sunuyor.Her yaş…