Nefesinizi Tutarak İzleyeceğiniz En İyi 5 Biyografik Film
Hayatları filmlere konu olmasa belki de isimlerini hiç duymayacağımız, dünyaya bir şekilde iz bırakmış insanlardan bahsedeceğiz. Bazen üzücü bazen de şaşırtıcı hayatlarına şahit olduğumuz insanları, beyazperdede dünyaca ünlü oyuncular canlandırıyor. İşte mutlaka izlenmesi gereken 5 biyografik film ve bu filmlere konu olan kişiler…
Yazıyı okumaya üşenenleri Youtube kanalımıza davet ediyoruz:
1- The Walk – Philip Petit
Türkçeye Tehlikeli Yürüyüş olarak çevrilen The Walk, Philippe Petit’in hayatını konu alıyor. İp üstünde yürüme tutkusunun peşinden koşan Petit, kendini asla bir ip cambazı olarak tanımlamaz, o bir sanatçıdır. Ve sirklere çıkma teklifini de her zaman reddetmiştir.
2015’te vizyona giren filmde Philip Petit’i canlandıran isim ise Aşkın 500 Günü, Şansa Bak, Inception gibi filmlerden tanıdığımız başarılı oyuncu Joseph Gordon Levitt. 1974 yılında kariyerinin en tehlikeli deneyimine girişerek Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin arasına gerdiği ipte yürüme hayali kuran Petit, o dönemde henüz tamamlanmamış olan kulelerin arasında 4 saat boyunca yürüyerek -hatta bazen oturarak- dünyada bir ilki başarır. Her saniyesi ile izleyicinin yüreğini ağzına getiren filmin yönetmenliğini ise Geleceğe Dönüş, Forrest Gump gibi başarılı fiflmlerden tanıdığımız Robert Zemeckis üstleniyor.
2- 127 Saat – Aron Ralston
Sıradaki filmimiz 2010 yılında oldukça popüler olmuş, yine nefeslerimizi tutarak izlediğimiz biyografik bir film: 127 Saat! Aron Ralston adlı genç bir dağcının kimseye haber vermeden Utah yakınlarındaki bir bölgeye gitmesi, büyük bir kayaya kolunu sıkıştırması ve sonrasında geçen zorlu günleri anlatıyor. James Franco’nun başrolde oynadığı filmde, 5 gün boyunca yaralı bir halde ıssızlığın ortasında kalan dağcı, bu anlarını bir kameraya kaydeder. Ailesinden ve sevgilisinden medet umarken saatler geçtikçe onu kurtarabilecek tek kişinin yine kendisi olduğunu fark eder. Sonra ne mi olur? Açlık ve susuzluktan ölmemek için 8 cm’lik bıçağıyla kendi kolunu keserek yaşamına devam eder. Heyecanın bir an bile dinmediği filmi izlerken hayattaki seçimlerinizi bir kez daha gözden geçireceksiniz.
3- Sıkıysa Yakala – Frank Abagnale JR.
4 numaradaki filmimiz, Catch Me if You Can! Türkçeye Sıkıysa Yakala olarak çevrilen film, dünyanın en ünlü dolandırıcısı Frank Abagnale’in hayatını konu alıyor. Steven Spielberg’ün ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü aldığı filmde Abagnale’i başarılı oyuncu Tom Hanks canlandırıyor. FBI ajanları ile suçlu arasındaki kedi-fare oyununun heyecanlı bir şekilde anlatıldığı filmde, Pan American World havayolunda pilot, Louisiana’da savcı, Georgia’da doktor kılığına girerek milyonlarca dolarlık çek sahtekarlığı yapan henüz 19 yaşındaki Abagnale’in hayatını şaşkınlıkla izliyoruz.
4- Akıl oyunları – John Forbes Nash JR.
Sıradaki filmimiz hepinizin bildiği, tüm zamanların en çok izlenen popüler filmlerinden biri: Akıl Oyunları. Nobel ödüllü Amerikalı matematikçi John Nash’in hayat hikayesini anlatan filmin başrolünde ise Russell Crowe yer alıyor. Yüksek IQ’su sebebiyle çevresindekilere uyum sağlayamayan dahi Nash, genç yaşında geliştirdiği bir teoriyi kanıtlamak için gece gündüz çalışır. Kısa sürede matematik dünyasının 1 numaralı ismi haline dönüşür. Fakat zamanla şizofreni belirtileri baş göstermeye başlar ve kendi gerçekleriyle dünyanın gerçekleri birbirine karışır. Dahilik ve delilik arasındaki ince çizgide gidip gelen John Nash, sonradan tamamen iyileştiğini söylese de akıl hastalıklarında daimi bir iyileşmenin söz konusu olmadığı bilinen bir gerçek. John Nash’i 30 yaşında yakalayan hastalık 25 yıl boyunca ciddi problemler yaşatmış. Kalıtsal bir hastalık olduğundan maalesef oğlu da ilaçlarla ayakta duran bir akıl hastası…
5- Sully – Chesley Sullenberger
Anlaşılan Tom Hanks biyografik filmleri seviyor. Sıradaki filmimiz olan Sully’de kahraman pilot Chesley Sullenberger’i de Tom Hanks’in efsane oyunculuğundan izliyoruz. 15 Ocak 2009’da motorları iflas ederek arızalanan Airbus 320 tipi uçağı mucizevi bir şekilde Hudson Nehri’ne indirmeyi başaran Chesley Sullenberger, adeta imkansızı gerçekleştiriyor. 155 yolcuyu düşmek üzere olan bir uçaktan sağ salim indirmeyi başaran Sully her ne kadar kahraman ilan edilse de hakkında açılan soruşturmalarla işini ve itibarını kaybetmenin eşiğine gelir. Filmin yönetmen koltuğunda ise Oscar ödülü Clint Eastwood oturuyor.
Bizi Takip Edin:
Twitter
Instagram
Letterboxd
Youtube
Dark, Netflix, TENET ve daha birçok konudan bahsettiğimiz podcast’lerimizi dinleyebilirsiniz:
Soundcloud: soundcloud.com/kulturflix
Spotify: https://spoti.fi/2ZSJhFy
iTunes: https://apple.co/2AnbCJh
Spreaker: https://bit.ly/3cj1HBR