DiziNetflix

Zombi Dizilerine Taze Kan: Black Summer (İlk bölüm İncelemesi)

Bildiğiniz üzere Karl Schaefer ve Craig Engler tarafından yaratılan popüler zombi dizilerinden Z Nation, 5. sezonun ardından ekranlara veda ediyor. Son bölümünün 28 Aralık Cuma günü yayınlanacağını da bu vesileyle hatırlatalım. Bunun konumuzla ne ilgisi var diyenler için hemen bağlıyorum. Dizinin yapımcısı David Michael Latt, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında yeni bir zombi dizisinin başlayacağını ve ortak yapımcı olan John Hyams ile çalışılacağını duyurdu. Tabii ki Black Summer’dan bahsediyorum. Black Summer, Z Nation’ın prequel’i yani tanıtıcı serisi olarak gösterilse de bunun aslında öyle olmadığını, Z Nation hayranlarını çekmek için söylendiğini yazanlar da var. Ama şimdilik tüm bunları kenara bırakalım ve bu heyecan dolu dünyaya ilk bölümünü izleyerek giriş yapalım.

Black Summer, ilk sezonu 35-40 dakikalık bölümler halinde yayınlanan toplam 8 bölümlük bir korku-aksiyon-bilim kurgu dizisi. Çoğu sahnenin el kamerasıyla çekilmesi ve senaryodaki bazı yetersizlikler yüzünden biraz amatör dursa da zombi evrenini sevenler için keyifli bir seyirlik olabilir. Zaten bölüm süreleri sayesinde bir günde bitirilebilecek dizilerden.

Toplam 8 bölümlük bir korku-aksiyon-bilim kurgu dizisi olan Black Summer.

Uzun uzun çalan bir siren sesi ve ses kesilir kesilmez saklandıkları yerden sokaklara fırlayan insanlarla başlıyor bölümümüz. Ekran kararıyor ve 5 ana karakterimizden ilkini tanımaya başlıyoruz:

Rose: Diğerlerine kıyasla göz aşinalığımızın daha çok olduğu oyuncu Jaime King’in can verdiği Rose karakteri, kızı Anna ve kocası Patrick ile birlikte Amerikan ordusu tarafından tahliye edilerek bir araca yüklenen ve şehir merkezindeki stadyuma götürülen insanların arasına karışıyor. Askerler, gerekli evraklarını toplamış, sağlıklı insanları hızlıca kamyonete yüklüyor. Sıra Rose ve ailesine geldiğinde ise bir terslik olduğunu adamın yüzünden hemen anlıyoruz. Yaralı olduğu fark edilen Patrick ve karısını alandan uzaklaştıran askerler, Anna ile birlikte stadyuma doğru yola çıkıyor. Patrick kaçınılmaz bir son olarak zombiye dönüşüp karısını kovalamaya başladığında kurtaran kişi, öldürdüğü askerin üniformasında yazan isimle tanıdığımız Spears…

Spears: Spears karakterine Justin Chu Cary hayat veriyor. Askerler tarafından yakalanıp bir şekilde kaçmayı başarıyor ve öldürdüğü askerin üniformasını giyerek yoluna Rose ile birlikte devam ediyor.

Ryan: Mustafa Alabssi’nin canlandırdığı Ryan karakterinin ilk bölüm için çok önemli bir rolü yok. Dilsiz bir genç olan Ryan’ın, sonraki bölümlerdeki etkisini merak ediyorum.

Barbara: Gwynyth Walsh tarafından hayat bulan Barbara karakterini ise güvenli alan olarak nitelendirilen bir arabanın içerisinde görüyoruz. En net bu bölümden anlaşılacağı üzere insanların amacı sadece zombilerden kaçmak değil. Ne demiş büyük usta Ahmet Hamdi Tanpınar: “İnsanoğlu insanoğlunun cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.” Kendilerini kurtarmak, ailelerini bir arada tutmak ve daha pek çok sebepten bencilleşen insanlara karşı güvensizliğin had safhada olduğunu üzülerek izliyoruz.

black summer, dizi incelemeleri, black summer yorumları, netflix en güzel diziler

Black Summer izleyenlerin favori zombi dizisi olmaya aday.

Lance: Kelsey Flower’ın oynadığı Lance karakteri biraz korkak. Kendisini sadece kaçarken gördüğüm için analiz edemiyorum?

Tüm ana karakterler bir sebeple tahliye kamyonuna binememiş ve stadyuma gitmenin yollarını arayan kişiler. Hepsi son sahnede bir araya geliyor ve William ve Sun (Koreli kadın) Barbara’nın arabasına binerken; Rose, Spears, Ryan ve Lance dışarıda kalan tayfa oluyor. Bu arada aklıma takılan soru işaretleri de yok değil. Bölüm boyunca vızır vızır geçen ve bombalar yağdıran uçakların amacını, askerlerin neden Spears’ı sorguladığını, Spears’ın tutuklanma sebebini vs bayağı merak ettim. Bakalım ilerleyen bölümlerde nelerle karşılaşacağız.

İlk bölüm itibarıyla senelerdir gönlümüzde taht kurmuş The Walking Dead ile Black Summer karşılaştırması:

*WD’den alışık olduğumuz gibi zombiler ağır aksak, topallayarak değil normal bir insanın hızında koşabiliyor. Atlıyor, zıplıyor ve gayet güçlüler.

*Sadece zombiler tarafından ısırılanlar değil normal bir şekilde ölenler de (araba kazası vs) zombiye dönüşüyor.

*Yine WD’den alışık olduğumuz gibi zombiye dönüşme süresi günler sürmüyor, çok çabuk bir şekilde dönüşüm yaşanıyor.

Yorum yap

Your email address will not be published. Required fields are marked *

error

Bizi Sosyal Medya'da Takip Etmeyi Unutmayın!