Sürrealist akımın temsilcilerinden Çek yönetmen Jan Švankmajer, bakış açısıyla, yaratıcılığıyla ve hayal gücüyle izleyiciyi etkileyen bir tarza sahip. Gerçeküstücü sinemanın önde gelen isimlerinden olan Svankmajer, 1934’te Prag’da doğdu. Uygulamalı Sanat Okulu’nda okuduktan sonra Prag Güzel Sanatlar Okulu’nda kukla eğitimi aldı. 1964 yılında oyuncuları, maskeleri ve canlandırmayı birleştirdiği ilk canlandırma filmini çekti. Çek Yeni Dalgası’nın yaşandığı yıllarda animasyonlarını yayınladı; ancak hiçbir akıma bağlı kalmadı.
Kısa filmleri ile ön plana çıksa da uzun metraj filmleri de olan usta yönetmen, kısa animasyonlardan sonra “Alice Harikalar Diyarında” ile sıra dışı bir Alice versiyonunu izleyicilerle buluşturdu. Bu film Annecy Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Sonrasında Faust (1994), Conspirators of Pleasure (Spilenci Slasti, 1996) ve Küçük Otik (Otesanek, 2001) gibi filmlerini çekti. Aykırı ve bağımsız yönetmen Jan Svankmajer’in oğlu Vaclav Svankmajer de babasının izinden yürüdü. Babasının filmleri ne kadar cinsellik içeriyorsa, Vaclav’ın çektiği filmler de o kadar ölüm içeriyor.
1. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da ortaya çıkan sürrealizm akımını, başarılı bir şekilde sinemaya yansıtan yönetmen, ne yazık ki çok az kişi tarafından tanınıyor. Her sekansıyla beyninizi tokatlayan ve görsel şölen sunan filmleri ile keşke daha çok değer verilse, sırf popüler filmler yapıyor diye yere göğe sığdırılamayan ucuz yönetmenlerden daha çok tanınsa dediğimiz hafif deli ve çılgın yönetmenimizi yakından tanıyalım:
4 Eylül 1934 doğumlu olan Švankmajer, Uygulamalı Sanatlar Okulu’nda okuduktan sonra Prag Güzel Sanatlar Okulu’nda kukla eğitimi aldı. İlk filmini 1964’te çekti. 1972 yılına kadar birbirinden yaratıcı 14 tane kısa film üretti. İlk uzun metrajlı canlandırma filmi olarak Alice ile Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı Ödülü’ne layık görüldü. Kısa film olarak çektiği birkaç yapımın ardından ikinci uzun metrajlı filmi olan Faust’u (1994) yayınladı.
Quay Brothers olarak bilinen Amerikalı ikiz kardeşler, 1984’te “The Cabinet of Jan Svankmajer” isminde 14 dakikalık stop-motion bir kısa film çekti. Yüzyılın dâhilerinden sayılabilecek olmasına rağmen “coğrafya kaderdir!” söylemini dibine kadar yaşamış olan yönetmenimiz Çek Cumhuriyeti’nin şartlarından dolayı geniş çevrelere ün salamasa da bulunduğu bölgelerde adından sıklıkla söz ettirmiş. Zaten ufak bir kitleye hitap edebiliyorsun, çal çalabildiğin kadar diyesi geliyor insanın ama maalesef zamanın politikasına ters düşen filmleri sebebiyle yıllarca film yapması engellendi. Bu tarz politik göndermeler özellikle Dimensions of Dialogue filminde görülüyor.
Zamanın çok ötesinde işlere imza atan yönetmenin Diyaloğun Boyutları, Vesaire, Usher Evinin Çöküşü ve Otrant Kalesi filmleri 24. İstanbul Film Festivali’nde gösterildi. If 2011’de Prezit Svuj Zivot (Surviving Life) gösterildi. Gerçeküstücülüğü, imgeselliği, metaforu, sürrealizmi, göndermeleri, sembolleri birleştirip stop-motions tekniğiyle muhteşem animasyonlar yapıyor. Sessiz, sözsüz, sadece göstergelerle anlatıyor derdini. Belki de “Etrafta yeterince boş gürültü yapan var.” mottosuna sahiptir kim bilir.
12 Maymun, Don Kişot’u Öldüren Adam ve Vegas’ta Korku ve Nefret gibi filmlerin yönetmeni Terry Gilliam, Svankmajer’den oldukça etkilendiğini açıklamıştır.
Svankmajer bir röportajında şöyle diyor:
Apartman Dairesi (Siyah beyaz, 1968) – 13 dakika
Bohemya’da Stalinizmin Sonu (Konec Stalinismu V Cechach, renkli, 1990) – 10 dakika
Daire (Siyah beyaz, 1968) – 13 dakika
Diyaloğun Boyutları (Moznosti Dialogu, renkli, 1982) – 12 dakika
Doğanın Öyküsü (Historia Natural, renkli, 1967) – 9 dakika
Jabberwocky ya da Kukla Hubert’in Giysileri (Zvahlav, Aneb Saticky Slameneho Huberta, renkli, 1971) – 13 dakika
Karanlık, Işık, Karanlık (Tma, Svetlo, Tma, renkli, 1989) – 10 dakika
Leonardo’nun 72 Günlüğü (Leonarduv Denik 72, renkli, 1973) – 12 dakika
Punch ve Judy (Rakvickarna, renkli, 1966) – 10 dakika
Vesaire (Et Cetera, renkli, 1966) – 7 dakika
1992’de çektiği Food isimli kısa animasyonu:
Basit bir kısa film gibi görünüyor; fakat birkaç dakika içinde uzun metraj filmler kadar çok şey anlatıyor. Bu filmde restoran, dünyayı temsil ediyor. İş adamı ve işçi iki ayrı sınıf… İş adamı etrafındaki dünyayı bitmek tükenmek bilmez bir iştahla yiyor ve işçi de onu olabildiğince taklit ediyor. Garson her ikisinin karnını da doyurabilir; fakat bunun yerine onları önce kendi üstündekileri sonra çevredekileri ve nihayetinde birbirlerini yemeye zorluyor. Garson burada Tanrı’yı simgeliyor olmalı.
Yazının bu kısmına kadar geldiyseniz aklınıza böyle bir soru takılmayacaktır muhtemelen ama biz yine de ufacık bahsedelim. Biz kendisini 24 yaşında “Prezit Svuj Zivot” filmi ile keşfedip tüm filmografisini hatmettik. Hem de bir kez değil… Biraz dertli olduğundan her izleyişte farklı bir mesajını keşfedebiliyor insan. Böyle sıra dışı işlere imza atıp google’da arattığımızda bile tek tük sayfalarda çıkıyor olmasına gönlümüz elvermedi. Bu yazı vesilesiyle de “Az Bilinen Müthiş Yönetmenler” yazı serimize başlamış bulunuyoruz. Tanıyın, tanıtın efenim…
TV+ ve tabii, bir iş birliği anlaşması imzalayarak UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve…
TV+, Sylvester Stallone'nin başrolde olduğu popüler suç draması Tulsa King’in 2. sezon fragmanını yayınladı. Tüm…
TV+, başrollerini Luke Hemsworth ve Oscar ödüllü oyuncu Morgan Freeman'ın paylaştığı Gunner filminin yayın tarihini…
Bu yaz İstanbul'da TV+ sponsorluğunda bir açık hava sinema şöleni düzenlenecek. 9 Temmuz'da başlayacak ve…
Turkcell'in popüler müzik uygulaması fizy, yeni müzik ve magazin serisi 'Popcast'i tanıttı. Bu özel videocast…
Türkiye’nin süper içerik platformu TV+, 9 günlük bayram tatilinde izleyicilere keyif dolu seçenekler sunuyor.Her yaş…