La Casa De Papel 4. sezon izleyicileri ikiye ayrılmış durumda. Bir tarafta “Aksiyonu çok yüksekti çok sevdik” diyenler, diğer yanda “Artık bitmesi lazım, anlatacakları hiçbir şey kalmadığı için sündürdüler iyice.” diyenler. Bu sezonun aksiyon sahneleri sayesinde bir oturuşta 8 bölümü keyifle izlemek mümkün. Sezonu bitirdiğinizde belgesel tadında bir bonus bölümünün olduğunu göreceksiniz. Büyük umutlarla yola çıkan La Casa De Papel ekibinin dibi görüşü ve dizinin Netflix’e transfer olmasıyla tekrar yükselişini konu alıyor.

İspanya kanalında yayınlanırken reyting alamadığı için 2. sezonda yayından kaldırılan ve oyunculara artık başka bir iş bakmaları gerektiğinin söylendiği bu fenomen dizi, Netflix satın aldıktan sonra tüm dünyada bir anda patlama yapıyor. Oyuncular dahil herkesin şaşkınlıkla karşıladığı bu durum sonrasında Berlin, Tokyo, Profesör yolda yürüyemez hale gelmiş. Her neyse gelelim biz 4. kısım incelememize…

La Casa De Papel 4. sezonu pek çok kişi beğenmemiş. Eğer hala izlemediyseniz bu ön yargılara kulak asmadan izlemeye başlayın. Evet, tat kaçıran pek çok mantık hatası var; fakat özellikle 4. bölümden sonra nefes almadan, adrenalinin tavan yaptığı bir atmosfer başlıyor. Her bölümün sonunda bir sonraki bölümü merak ettiren bir olay olduğundan bing-watch ile tüm sezonu bir anda bitirmemek imkansız gibi. Bazen gülümsetip bazen hüzünlendiren ama çoğunlukla sinirden saç baş yolduran bir sezondu kısacası.

Dizinin 4. sezonu henüz izlemeyen ve 3. sezonun kısa bir özetini okumak isteyenleri şöyle alalım.

La Casa De Papel 4. Sezon İncelemesi (SPOILERLI)

3. sezondaki İspanyol Merkez Bankası soygununun devamı olarak çekilen 4. sezonda “yok artık” dedirten sahnelerin yanı sıra işler fena halde sarpa sarıyor. Ama ilk sezondan beri biliyoruz ki Profesör her şeyi önceden düşünmüştür ve onun planında sürprize yer yoktur (mu acaba?). Son 2 bölüme kadar soygun çetesinin birbiriyle olan problemlerini izliyoruz. “Para basma” motivasyonuyla yola çıkan ekibin bu sezondaki amacı altın eritmek. Bu sezonun öncekilerden farkı ise her seferinde “İşte bu sefer fena kıstırıldılar” diye düşünenlere kapak niteliğinde bir cevap veren ekibin, bu sefer gerçekten de köşeye sıkışması…

İlk can sıkıcı detayla başlayalım. Nairobi’nin ameliyat sahnesi, doktor olmadığım halde beni bile sinirlendirdi. Sen kalk 11 sene oku, genel cerrah ol, dünyanın en çok izlenen dizilerinden birinin baş karakteri çok zorlu bir “ameliyatı” facetime üzerinden aldığı talimatlarla başarıyla gerçekleştirsin. YOK ARTIK! Siz ameliyat yapmayı iğne yapmakla mı karıştırdınız? Derken… Aklımıza Profesör’ün böyle zor bir durumla karşı karşıya kalabileceğini göz önünde bulundurup tüm ekibe tıbbi eğitim verme olasılığı geldi ve biraz olsun sakinleştik.

3. sezonda Lisbon’un öldüğünü düşünen Profesör’ün, telefondan duyduğu silah sesinin aslında polislerin tezgahından ibaret olduğunu öğrenmesi de uzun sürmedi. Fakat bizim tanıdığımız Profesör bunu kendisi akıl etmeliydi. Profesör Lisbon’u kurtarmanın yollarını ararken, merkez bankasında bulunan soygun ekibinde sürekli bir hareketlilik hakimdi. Yönetimi Palermo’dan almaya çalışan Tokyo, başardı ve ekibin lideri oldu. Tokyo ve Rio’nun sezon boyunca kayda değer bir diyaloğunun olmaması da dikkat çeken bir detaydı. Dizinin ilerleyen bölümlerinde bunun sebebini Rio’nun işkence sürecinde yaşadıklarına bağladılar.

İspanyolların Don Kişot Aşkı

La Casa De Papel 4. kısım 2. bölümde Marsilya ve Profesör’ün, motosikletiyle yel değirmenlerinden geçtiği bir sahne görüyoruz. İspanyolların neredeyse her popüler film ve dizisinde görmeye alışkın olduğumuz Cervantes’e bir selam çakma sahnesi bu… Sanço Panza Marsilya’yı, Profesör de Don Kişot’u simgeliyor. Zaten hikayede de Sanço Panza Don Kişot’un iyiliği için uğraşan bir karakter. Bu sahnenin hemen öncesinde Profesör ile Marsilya’nın tartıştığına tanık oluyoruz. Marsilya Profesör’e plana sadık kalmasını, kendini toparlaması gerektiğini söylüyor.

Flashback’ler, Sinir Bozucu Karakterler ve Dizinin Bocaladığı Anlar

Dizinin en sevilen karakterlerinden biri haline gelen Berlin’i, flashbackler ile bol bol göreceğimiz bir sezon oldu. Özellikle ilk 3 bölümde Berlin’in düğün sahnesini oldukça iyi müzikler eşliğinde izliyoruz. Geçmişe gittiğimiz sahnelerde özlenen karakterleri görmek dışında önemli bir bilgi ediniyoruz. Aslında bu altın eritme planının Palermo’ya ait olduğunu görüyoruz. 4. kısımın en sinir bozucu karakterleri arasında Palermo ve Arturo yer alıyor. Palermo’nun saçma sapan bir güç yarışına girişmesi ve sırf yetkiyi geri almak için tüm planı ve arkadaşlarını büyük bir tehlikeye sokması, ne yazık ki Nairobi’nin kalbinden vurularak ölmesine sebep olan bir mücadelenin fitilini ateşliyor.

Bu noktada Arturo’ya biraz daha değinmek istiyorum. Başından beri ne amaçla dizide yer aldığını asla anlayamadığım bu karakter, 4. sezonda daha da ön plana çıkarılmış. Bunun sebebi dizinin aldığı eleştiriler diye düşünüyorum. Halihazırda evli ve çocuklu olan Arturo’nun genç bir kadına yalanlar söyleyerek sevgili olması, ardından Berlin’in bir kadın rehineyi cinsel ilişkiye zorlaması gibi sahneler çok olağanmış gibi gösterilip geçilmişti. Bu konuda aldıkları pek çok olumsuz eleştiri karşısında, Arturo’yu “kadınlara hap içirip tecavüz eden bir sapık” olarak gösterme yoluna gitmişler. Diğer bağlamda, erkeklerin cinsel şiddetine maruz kalan kadınların olduğunu gösterip, önceki hatalarının üstünü biraz da olsa örtmeye çalışmışlar.

Bir yandan gönül alırken diğer yandan Tokyo karakterinin içini boşaltıp sanki sadece bir seks objesiymiş gibi yansıtmaları irite ediciydi. 4. kısım boyunca Tokyo’dan aklımda kalan tek replik: “Azdın mı? Ben Azdım. Azacak mısın? Hadi azalım…” Kadına sürekli bunu söylettiler. Yetmezmiş gibi erkeklere onun hakkında Maserati muhabbeti yaptırdılar. Bir tur da sen bin gibi ergen ve liseli bir tavırla üstelik…

La Casa De Papel 4. kısım genel olarak, yıllarca askeri eğitim alıp birçok insanı öldüren merkez bankası güvenlik şefi Gandia ile soyguncu ekibimizin girdiği hareketli mücadeleyi konu alıyor. Bu sezonun önemli olaylarından biri de Alicia Sierra’nın polis tarafından Rio’ya yapılan işkenceyi televizyonlarda açıklaması ve bunun sonucunda kendisinin görevden alınmasıydı. Tekrar görevine dönebilecek bir pozisyonu kalmadığı için La Casa De Papel 5. sezonda soygun ekibine katılacağını ya da Profesör ile bir para alışverişinde bulunacaklarını düşünüyorum.

Aksiyon sahnelerinin en çok kullanıldığı bir sezon olarak bu incelemede saydığımız tüm mantık dışı olayları görmezden gelip, bir oturuşta izlenebilecek keyifli bir sezon ortaya koymayı başarmışlar.

La Casa De Papel Türk Oyuncu Osman

La Casa De Papel dizisine neden hala İstanbul isminde bir karakter dahil olmadı diye düşünürken bu sezon Osman karakteri ile tanıştık… “İstanbul” adında bir karakter görmeyi beklerken “Osman” isminde bir işkenceci ile karşılaşmak Türk izleyicisini üzdü. Peki kim bu La Casa De Papel Osman karakteri? 3. Sezonda Rio’ya Cezayir’de işkence eden ve diri diri toprağa gömen kişinin ta kendisi. Işid militanı kılıklı kafa kesen, işkence konusunda uzman Osman karakterini, Oğulcan Güzeller canlandırıyor.

La Casa De Papel 5. Sezon Olacak Mı?

“La Casa De Papel 5. kısım, La Casa De Papel 5. kısım ne zaman, La Casa De Papel 5. Sezon Kaç Bölüm Olacak” gibi sorular şimdiden sorulmaya başlandı bile. Dizinin 5. sezonu ile ilgili Netflix’ten resmi bir açıklama gelmedi; ancak dizinin yaratıcısı Alex Pina’nın dediğine göre sezonun iyi gitmesi durumunda 5. sezonun da çekimlerine başlanacak. Ayrıca 4. sezonun kapanış sahnesinden anlaşılacağı üzere yeni bir sezon gelecek gibi görünüyor.

La Casa De Papel 5. sezon çekimlerine karar verilse bile koronavirüs salgınından dolayı yeni sezonun 2021’in ortaları veya 2022’nin başları gibi izleyiciyle buluşacağı tahmin ediliyor.

Bizi Takip Edin:

Twitter
Instagram
Letterboxd
Youtube

Dark, Netflix, TENET ve daha birçok konudan bahsettiğimiz podcast’lerimizi dinleyebilirsiniz:

Soundcloud: soundcloud.com/kulturflix
Spotify: https://spoti.fi/2ZSJhFy
iTunes: https://apple.co/2AnbCJh
Spreaker: https://bit.ly/3cj1HBR